Web Analytics

Tema düzenleyici

Asker Telefonu

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Adem Helvacı
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 26
  • Görüntüleme Görüntüleme 3K
Adem Helvacı bey hoş geldiniz, tabii ki ben size alternatif üç model sunayım üçü arasında tercih yapabilirsiniz.
  • Energizer Energy E241
  • Alcatel 3088 4G
  • Nokia 8000 4G
Üçü arasında benim tercih edeceğim model sanırım Nokia olurdu. Şu an hâlen Nokia marka telefon kullanıyorum (tuşlu) ve çok memnunum. Bu arada güle güle gidip gelsin kardeşimiz, yolu bahtı açık olsun. Kayseri'de olsaydı karşılamasını yapar yemek yedirir, çay-kahve içirir birliğine teslim ederdim :)
 
Öncelikle nazik yaklaşımınız için gönülden teşekkürlerimi sunarım. :)
Belirttiğiniz 3 modelin de notunu aldım. Çarşamba günü Yola çıkmadan önce Nokia öncelikli olacak şekilde birisini satın alır öyle yola giderim mutlaka.
Var olunuz :)
Estağfurullah Adem Helvacı bey rica ederim, tekrardan yolunun açık olmasını diliyorum kazasız - belasız bitirip gelir inşallah :)
 
Adem Helvacı sonuna kadar katılıyorum, 6 ay askerlik yapılıyor ve teknolojinin her türlü nimetlerinden faydalanılıyor. Ben de Ayşegül ağabeyi gibi 15 ay askerlik yaptım, dağın başındaydım (Yayladere/Bingöl - 2. Mot. P.Tb.).

Ankesörlü telefonlar çalışmazdı, diğer telefonları kullanabilmek mümkün değildi. Bir arkadaşımız tuşlu telefon yakalattı diye bir hafta askerliği uzamıştı. Ben kendi yeğenime bakıyorum mesela, iPhone 14 Pro Max ile askerliğini bitirdi geldi. Asker ocağında rahatlık elbette önemli fakat bu kadarı biraz bana abartı geliyor.

3 ay acemi birliği yaptım, yemeğe birgün normal gittiğimi hatırlamam. Komando dansı ya da ördek yürüyüşü ile giderdik, günlük ortalama 8 km. koşu, tam anlamıyla spor, atış eğitimleri, saha eğitimleri vs. içgüvenlik eğitimini tam olarak almıştık. Tabii o şu güzel özelliği vardı; mermi gibiydik. Her daim çevik ve hazırdık. 30 kilo üzerimden ağırlık gitti, karın kaslarımın hepsi ortaya çıkmıştı ve gerçekten çok zinde hissediyordum kendimi. :)
 
Adem Helvacı bey, şafak doğangüneş diyene kadar da nöbet tutulması cidden zordur eminim. Ben bir hafta kala silahımı teslim etmiştim, acemi birliği ve usta birliği dâhil ben de iki defa çarşıya çıktım :) biri yemin töreninde, ikincisi ise dağıtıma çıkmadan bir hafta önce idi.

Ben herkesin az da olsa buna benzer şeyleri askeriye de görmesini isterim, sivil yaşamın değerini o kadar iyi anlıyor ki insan gözünde tütüyor her şey. Çocukluğumuzda bakkallarda leblebi tozu satılırdı, birgün nöbette canım leblebi tozu çekmişti :) hiçbir albenisi yok aslında ama insanın canı her şeyi istiyordu. Kayseriliyim, burnumda devamlı mantı tütüyordu; mantı yemeyi çok özlemiştim.

Devrecilik ben de yaşadım, üst devreye kafa tuttum diye (bağırmıştım) günde 18 saat nöbet tutardım. Trabzonlu bir devrem vardı, tam nöbet yerinden çıkacağım; çıkma çıkma bu nöbette de benimlesin diye dalga geçerdi😀 diş fırçası ile tuvalet temizletmeye çalıştılar, orada da kavga ettim 6 kişi üzerime geldi. Olay büyüdü, bölük astsubayı devreye girdiğinde hepsi kedi olmuştu. Ben hayatımın hiçbir döneminde dayak yemekten de korkmadım, dayak atmaktan da :) başım dik bir şekilde kendimi ifade ettim, olayı anlattım onların yanında adam beni bırakıp üst devrelere girişmişti. Bir yandan da özlüyorum o günleri, askerlik iyi ki var.
 
Adem Helvacı Bir komutan olarak Adem abi çocuklarınız bizlere emanet. Değişen zaman Değişen yapı nedeni ile askerlik hizmetlerinin süresi 6Ay oldu. Bunları da göz önünde bulundurularak askerlik hizmetini yapmaya gelen Erbaş ve Erlere daha ılımlı davranılıyor. Yine adam olacak pozisyondan olanlar adam edilmeye çalışılıyor bu konuda rahat olun 🙂
Çocuğunuza Hayırlı Tezkereler dilerim...
Rütbeli olduğunuzu yeni öğreniyorum :) rütbe nedir hocam sorması ayıp? Ben de askerden geldikten sonra rütbeli olmak için başvuruda bulunmuştum fakat renk körlüğünden dolayı almamışlardı :)
 
Ahahaha bir Avionik Astsubayım vardı, benim uzmanlık başvuru formumu elleri ile yırtmıştı ''Delimisin oğlum sen?'' diyerek Tahsin Başçavuşum umarım yaşıyordur halen, yaşıyorsa kulakları çınlasın.
Sonradan bana da dediler iyi ki olmadın falan diye ama ben olaya meslek veya para olarak bakmıyordum, askerliği rahat yapmış olsam belki bu kadar istemezdim :)

Rütbeli biri olduğumu bilmen yeterli 😁
- Hayırlısı Son Zamanlarda Renk Körü olanları gördüm bir iki kere denk geldi almışlar demekki dedim. Bizim zamanımızda yoktu öyle şeyler. Elenirdi direk ki zaten sen de elenmiş sin aynı jenerasyon olduğumuzun için diyorum
Kesinlikle, eskiden direkt eleniyordu ufak bir kusurda. Ankara Cebeci’de girmiştim sınava, o dönem Gata içerisinde muayene almışlardı tespit konulduktan sonra direkt olmaz dediler. Şimdi bekçiler, askerler vs girebiliyorlar rahat bir şekilde. İtiraz edeyim dedim, sonuçta 15 ay askerlik yaptım sağlıklı birey olarak aldılar ve şimdi de rütbeli olmak istiyorum diye ama bir sonuç çıkmaz demişlerdi.

Ayrıca leblebi tozu yıllar sonra küçük bir köyün bakkalında denk gelmişti, o zamanki tadı yoktu damağımda :)
 
Abi cevap verememişim geçmiş konulara bakarken denk geldim. Hakkari Yüksekova Dağlıca'daydım o sırada. :D
Maşallah kardeşim görevini bayağı sağlam yerde yapmışın. Ben 15 ay askerlik yaptım 3 ay acemi birliği 12 ay usta birliği, usta birliğimde Yayladere / Bingöl idi. O döneme bakarak ben rahattım (15-16 yıl önce) :)
 
Valla kardeşim oldukça zor günlerden geçmişin, cidden bayağı sıkıntılı şu KTM olayı. Ben de Bingöl merkezde 35 gün KTM'de kaldım :D Faaliyet yok dediler beklettiler, sadece helikopter ile gidebiliyorsun. Ne duş alanı, ne iletişim aracı hiçbir şey yok adam akıllı.

Üstümüz başımız kir, pasak, diyorum ki bu zamanın şartlarında gördüğümüz değer bu mu? Çok zoruma gitmişti. Hiçbir Türk askeri onları haketmiyordu. Eğitim, spor vb. şeyler elbette olsun ama 35 gün boyunca KTM'de kalmak nedir? 21 gün yazın izin yaptım, 35 gün KTM'de bekledim. Siyah kot pantolon, beyaz tişörtüm vardı. Beyaz tişört siyah oldu, siyah pantolon beyaz. Ardından her ikisi griye dönmeye başladı.

Elbette her türlü zorluğu çekelim, görelim fakat 100 yıl öncesinde değiliz.
 
Haklısın abi dediğin gibi KTM gerçekten insanı zorlayıcı bir yer. İnsan hayattan soğuyor. Havalimanında gördüğümüz muamelede hiç hoşuma gitmemişti. Mülteci gibi insanlar bize bakıyor, toplanmış bir şekilde bekliyorduk. Gelen acayip acayip bakıyor giden bakıyor. Birde İstanbul yeni havalimanındaydık, neredeyse Türk yok, tamamen yabancılar onların önünde bizi alıp götürmeleri, devrelerimin sağolsun görmemiş gibi hareketleri yerin dibine sokmuştu.
Acı, çok acı bir durum. Acemi birliğinde pisuvara büyük abdestini yapan gördüm. Usta birliğinde tuvalete yaptığı pislik ile kapının arkasına şafak atana şahit oldum. Tuvalet eğitimi dahi olmayan insanlar vardı. Az-çok oradakilerin nasıl davrandığını tahmin edebiliyorum.
 

Sende şimdi bize katılmak ister misin?

Kayıt ol

Bize katılım kolay ve ücretsizdir!

Giriş Yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Foruma Git ?

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tips
Geri
Üst